Bu haber, Princeton Üniversitesi’nin yürüttüğü bir araştırmaya odaklanıyor. Araştırma, Dünya’nın enerji dengesizliğinin giderek arttığını söylüyor. Ayrıca bu durumun insan faaliyetleriyle doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Uydu verileri, sera gazı emisyonlarının atmosferdeki artışının, gezegenimizin enerji dengesini bozduğunu belirtiyor. Bu da, dengesizliğin artarak devam ettiğini gösteriyor.
Dünyanın Dengesi Değişiyor
Araştırmanın bulguları, son yıllarda Dünya’nın enerji dengesinde meydana gelen önemli bir değişikliği ortaya koyuyor. Dünya’nın temel enerji dengesi, gelen güneş ışığının bir kısmının yansıtılması ve bir kısmının da kızılötesi radyasyon olarak uzaya geri yayılması prensibine dayanır. Bu dengede, Dünya’nın bulutları, okyanusları, buzulları ve karasal yüzeyleri, güneşten aldığı enerji kadarını uzaya geri yansıtarak gezegenimizin enerjisinin dengesini korur.
Alınan güneş ışığının miktarı sabit kalırken, Dünya’nın yansıttığı enerji miktarı azalmıştır. Bu durum, sera gazlarının atmosferde artışına ve bu gazların bulut örtüsündeki değişikliklere, hava kirliliğinin azalmasına ve deniz buzullarının erimesine bağlanmaktadır. Parlak beyaz deniz buzları, deniz suyundan çok daha fazla güneş ışığını yansıttığından, bu buzların erimesiyle Dünya’nın yansıtıcılığı azalmıştır.
Dengesizlik Giderek Artıyor
Princeton Üniversitesi’nden Shiv Priyam Raghuraman ve ekibinin 2001-2020 arasında çalışmayı yürüttü. Çalışma, Uydu gözlemlerini kullanarak Dünya’nın enerji dengesizliğinin giderek arttığını göstermiştir. Araştırmacılar, sera gazlarının artışının klasik sera etkisini büyüttüğünü gösterdi. Ancak ısınan gezegenin, daha fazla kızılötesi ısıyı uzaya yaydığı da görüldü. Bu nedenle sera gazı etkisinin kısmen iptal edildiğini belirtiyorlar. Öte yandan, denizlerin bu fazla ısının yüzde 90’ını depoladığı ve bu durumun denizlerin sağlığı, deniz seviyesindeki yükselme ve küresel iklim sisteminin ısınmasıyla yakından ilişkili olduğu vurgulanmaktadır. Uydu kayıtları, insan faaliyetlerinin iklim sistemi üzerindeki etkisini net bir şekilde göstermektedir. İnsan kaynaklı sera gazı emisyonlarının azaltılması için politika ve toplumsal eylemler gereklidir.
Özetle, bu araştırma, sera gazlarının atmosferdeki artışının, Dünya’nın enerji dengesini bozduğunu söylüyor. Bu dengesizliğin giderek arttığını göstermektedir. Bu durum, küresel ısınma ve iklim değişikliğine yönelik politika ve eylemlerin aciliyetini vurgulamaktadır. Bu bulgular, gelecekteki iklim değişikliği modellerini geliştirecek. Ayrıca iklim değişikliğiyle mücadele politikalarını şekillendirmeye de yardımcı olacak gibi.